Bölüm 5 İç Giyim Almak

Annesinin önünde sevgi dolu davranmanın birçok yolu vardı, ama o en kafa karıştırıcı olanını seçmişti. Victoria içinden homurdanmadan edemedi. Yine de yüzünü saklamayı başardı ve "Merak etme, yapmam," dedi.

Alexander onun bunu söylediğini duyduğunda hafif bir sinir hissetti. 'Bu geceki parti çok sıkıcı olduğu için olmalı,' diye düşündü ve banyoya yöneldi.

Bu arada Victoria, yüzünü battaniyeye gömüp sakinleşmeye çalışıyordu. Artık boşanmışlardı ve Alexander hakkında böyle düşünmek büyük bir hataydı. Yanlıştı ve insanlar onu yargılardı.

Sonuçta, Alexander artık hayatına devam edebilir ve belki de Isabella ile evlenip onu, istenmeyen kişiyi, unutabilirdi. Bu düşünceyle Victoria eşyalarını toplamaya başladı. Yarın gidecekse, hazır olması gerekiyordu.

Dolabı açtı, içinde çoğunu giymediği kıyafetlerle doluydu. Harrington'larla birlikte yaşarken çok dikkatliydi; Arabella'nın onun için aldığı kıyafetleri bile giymeye cesaret edememişti.

Eşyalarını toplarken banyodan bir ses duydu.

"Bir pijama getir."

Victoria donakaldı. Ona mı konuşuyordu?

Odada başka kimse yoktu, bu yüzden dolabı tekrar açtı. Alexander uzun süredir evde olmamasına rağmen, kıyafetleri hâlâ oradaydı, çünkü bu oda ikisi için tasarlanmıştı.

Rastgele bir pijama seti aldı ve döndüğünde, Alexander'ın banyo kapısında havluya sarılı durduğunu gördü. Islak saçları onu her zamankinden daha erişilebilir gösteriyordu. Sadece saçları değil, üstü çıplaktı ve kaslı vücudunu sergiliyordu.

Victoria itiraf etmeliydi, Alexander'ın vücudu etkileyiciydi—karın kasları, göğüs kasları, V-çizgisi, hepsi vardı. O havlu düşse...

Kendini çabucak durdurdu. Boşanmışlardı; böyle düşünmemeliydi!

"Manzaradan hoşlandın mı? Pijamalarımı verebilir misin artık?" Alexander'ın sesi onu düşüncelerinden çıkardı.

"Buyur," dedi, pijamaları uzatarak. "Rastgele aldım. Umarım kumaşını beğenirsin."

Alexander pijamaları aldı. "Beğendim. Bir dahaki sefere de bu türden al."

Bir dahaki sefer mi? Victoria şaşırmıştı. Boşanmışlardı; ne bir dahaki seferi?

Başını kaldırdığında Alexander'ın hâlâ elini uzattığını gördü. "Ne?"

"Bu pijamaların altına hiçbir şey giymemi mi bekliyorsun?" diye sordu, kaşını kaldırarak.

Victoria iç çekti, "İç çamaşırını da mı getirmem gerekiyor?"

Alexander güldü. "Başka ne yapacaktın? Havluya sarılıp iç çamaşırımı kendim alıp sonra pijamaları mı giyecektim?"

Victoria kendini aptal gibi hissetti. Bunu nasıl düşünememişti? Hiç açmadığı çekmeceyi açtı ve iç çamaşırlarından siyah bir tane alıp ona verdi.

Onun kızarmış yüzünü gören Alexander'ın aklına birden bir düşünce geldi. "Victoria, hiç erkek arkadaşın oldu mu?" diye sordu.