116. Nathan

Canı yanıyordu. Hem de çok fena. Yavaş yavaş parçalanıyordu. Bunu hissedebiliyordu. En korkunç kabuslarında bile böyle bir şeyin mümkün olduğunu hayal etmemişti, ama işte oradaydılar. Yavaşça dağılıyorlardı.

Kalbinin ve zihninin etrafında bir duvar varmış gibi, her geçen gün büyüyordu. Artık onu ner...