Bölüm 6 - Glodeous'un Yeni Kraliçesi Risk Altında
I
Kraliçe Asalea olabildiğince hızlı koşuyordu. Bir kadın vampir olarak, sıradan bir kadından beş kat daha hızlı koşabiliyordu. Ancak kurt adamlar da onun kadar hızlı koşabiliyordu. Neredeyse aynı hızda ilerliyorlardı.
Neyse ki Kraliçe Asalea büyük bir ağaç gördü. Daha fazla düşünmeden en yüksek dala sıçradı ve kendini ağacın tepesindeki büyük bir dala yerleştirdi.
Ağacın altındaki altı kurt adam öfkeyle hırlıyordu. Kraliçe Asalea gülümsedi. Bu ağaç onun kurtarıcısıydı. Ancak, bu altı kurt adam gitmedikçe, bu ağaçtan inemezdi. Havanın kararmak üzere olduğunu düşünerek rahatladı. Bu kurt adamlar gece derinleştiğinde gideceklerdi.
On dakika sonra, Kraliçe Asalea kocası Kral ve yaklaşık on adamıyla birlikte geldiğinde rahatladı. Hepsi, gelişlerinden şaşıran kurt adamların yanında durdu. Kurt adamlar savaşmaya çalıştı ama sonunda üçü öldü ve hayatta kalan üç yaralı kurt adam, canlarını kurtarmak için geri çekildi. Kral Timodore adamlarına daha fazla peşlerinden gitmemelerini, buradan hızlıca çıkmaları gerektiğini söyledi.
"Kraliçe nerede?" diye sordu Kral'ın adamlarından biri.
"Buradayım." dedi Kraliçe Asalea ve ağaçtan aşağı atladı.
Kraliçe Asalea'nın ayakları yere değdiği anda Kral Timodore yanındaydı; onu sıkıca kucakladı ve yanağını başına koydu. Hızlı ve derin nefes alıyordu. Ellerinin şimdi titrediğini hissediyordu. Karısını kaybetmeyi göze alamazdı, ne şimdi, ne de gelecek günlerde.
"Bir daha buraya gelme ve en önemlisi, benim haberim olmadan ya da bensiz bir yere gitme." dedi nazikçe, karısının alnını öperken.
Asalea başını salladı. "Özür dilerim," dedi yumuşak bir sesle ve ona sarıldı.
Kral ona şefkatle baktı ve ardından yumuşakça, "Hadi eve gidelim." dedi.
Etraflarındaki on Glodeous vampiri birbirlerine baktılar. Aynı şeyi düşünüyorlardı. Güçlü Krallarının şimdi bir zayıflığı vardı ve bu, güzel yeni evli karısıydı.
II
Glodeous sarayına vardıklarında, Kraliçe Asalea sessizliğe büründü. Şu an odalarındaydılar. Olanlardan dolayı utanıyordu. Çok dikkatsiz davranmıştı. Glodeous'un yeni Kraliçesi olarak, yaptığı şeyden daha iyi düşünmeliydi.
"Karım, bana neden o yere gittiğini anlatabilir misin?" Kral Timodore sakin bir şekilde sordu, sessiz Kraliçesine.
Kraliçe Asalea, yatağın ortasında elleri başının altında yatan kocasına baktı. "Sadece dolaşıyordum ve kayboldum. Sonra altlarında bir dere olan güzel şelaleleri gördüm. Büyülendim, bu yüzden suyu ayaklarımda hissetmeye çalıştım."
"Daha önce dolaşıp kaybolduğun ve seni odamda bulduğum gibi mi?" Kral Timodore, karısına kızmak yerine onu takılmayı tercih etti. Bir süre önce kurt adamlar tarafından saldırıya uğradığında zaten çok korktuğunu biliyordu.
Asalea gülüp başını salladı. "Evet, aynen öyle."
Çok çekici karısına bakarken, Kral Timodore ona hayran kalmaktan kendini alamadı. "Gel buraya karım ve yanımda uzan." Yatakta yanındaki boşluğu işaret etti.
Yavaşça, Kraliçe Asalea öne doğru adım attı. Yatağın kenarına ulaştığında, bir bebek gibi kocasının yanına doğru emekledi ve orada hareket etmeden yerleşti.
Kral Timodore, onun nasıl emeklediğine ve şimdi yanına uzanıp hareketsiz kaldığına çok eğlendi. "Benden mi korkuyorsun Kraliçem? Yanımda eğilmez bir çelik gibi görünüyorsun."
"Biraz önce olanlardan dolayı şimdi gergin hissediyorum." Asalea bir bahane uydurdu. Yanında olduğunda vücudunun gerildiğini ona söyleyemezdi.
Ona ciddi bir şekilde baktı. "Olanlardan memnun değilim. Lütfen bir daha yapma Lea."
"Etrafta olmadığımı öğrendiğinde sen de korktun mu?" Asalea yanına döndü ve kocasının yakışıklı yüzüne baktı. Şu ana kadar, onun kocası olduğu için ne kadar şanslı olabileceğini anlayamıyordu.
"Neden bilmek istiyorsun güzel vampir?" O da yana dönüp Asalea'ya bakıyordu.
Asalea, göğsünü okşayarak baştan çıkarıcı bir şekilde gülümsedi. "Sadece kocamın beni kaybetmekten korkup korkmadığını bilmek istedim."
"Sana bunu söylesem tatmin olur musun?" şimdi gözleri ona sıcak bir şekilde bakıyordu.
"Teşekkür ederim. Bana bu çok iyi cevabı verdiğin için bir ödül ister misin, hımm?" Göğsünü okşamaya devam etti.
"Ödülümü her gün istiyorum." Sonra onun üzerine yuvarlandı.
Kraliçe Asalea, boynunu öpmeye başladığında kıkırdadı. Ardından, odalarının içinde sadece inlemeleri ve düzensiz nefes alışları duyulabiliyordu.
