165: Güzel renkler

Hana

Doktorun ofisi, büyük pencerelerden süzülen doğal ışıkla yıkanmıştı, odayı rahatlatıcı bir şekilde ısıtarak rahatsızlığımızı hafifletiyordu. Yani, kısmen. Karnım hala düğüm düğümdü ve ellerim, sandalyenin soğuk derisine karşı terliyordu.

Sinir küpüydüm—kimi kandırıyorum ki?

Yanımda oturan ...