İki asistan

-Caleb-

Şeyh, yemeğimi bitirmeme izin verdikten sonra beni büyük, gösterişli ofisine götürdü. Bir köşede bir asistan masası vardı ve beni oraya yönlendirdi. Masanın arkasında bir pencere vardı, bu hoştu. Pencere, sarı çiçeklerle kaplı tarlalara bakıyordu. Uzakta birkaç eski tarz yel değirmeni vardı....