Bölüm 5 Onu umursamıyorum

Gideon

Nefesimi toparlamaya çalışırken tavana baktım, Gemma'nın ağır nefes alışlarını da duyabiliyordum. Az önce inanılmaz tatmin edici bir seks yaşamıştık. Beni cennete götürmek için ne yapması gerektiğini biliyordu. Yaklaşık beş yıldır benimle birlikteydi. Tam olarak ne kadar süredir olduğunu bilmiyordum. Umurumda da değildi.

Hiçbir kadını sevmedim, aşık olmayı bile istemedim. Sadece hayatımın tadını çıkarıyordum ve Gemma bana bugüne kadar birlikte olduğum diğer kadınlardan en fazla zevki verebiliyordu.

Gemma çekiciydi; güzel bir vücuda sahipti; uzun sarı saçları, mavi gözleri ve büyük silikon göğüsleri vardı. Ancak onun en iyi yanı, beni o kadar çok seviyordu ki, benim için yapmayacağı şey yoktu. Ve tabii ki, duygularını kullanmayı seviyordum.

Yanıma döndü ve başını göğsüme koyarak bana sarıldı.

“Harikaydı. Bir kadının neye ihtiyacı olduğunu gerçekten biliyorsun.”

Güldü, ben de güldüm. Egomu beslemeye çalışmasını ve beni daha çok sevdirmeye çalışmasını seviyordum.

Sırtını okşadım ve ben de güldüm ama aslında bu sefer onun için üzüldüm. Cumartesi günü evleneceğimi ona söyleyecek cesareti hala bulamamıştım.

Nasıl tepki vereceğini biliyordum. Çıldıracak ve ağlayacaktı. Belki de yalan söylediğimi ve onu terk etmenin bir yolu olduğunu düşünecekti. Ama aslında bunu onun güvenliği için yapıyordum, bunu anlaması gerekiyordu.

Bir İtalyan Don ile bir çatışmaya karışmıştım ve bu yüzden grubumuzdan iki kişiyi kaybettik. Onları acımasızca öldürdüler; sonra bana bir mektup gönderdiler. İki adamı öldürmenin sadece başlangıç olduğunu bildirdiler. İtalyan Don, bana yakın biriyle ödememi istiyordu.

Ailem güvendeydi; bunu biliyordum. Ama babam Gemma konusunda beni uyardı. Gemma benim için pek bir şey ifade etmiyordu, bu yüzden önce umursamadım. Ancak babam, yıllardır yanımda olduğu için onu savunmam gerektiğini söyledi. Sonunda kabul ettim.

Uzun süre düşündükten sonra babamın çılgın bir fikri vardı. Piyasada zorla evlendirilebilecek birçok istenmeyen kız olduğunu söyledi. Bizim için büyük bir kamuya açık düğün düzenleyeceklerini söyledi. Tek yapmam gereken mutlu görünmek ve aşk yüzünden evlendiğime inandırmaktı.

İtalyanlar bana en önemli olan kişiyi almak istiyordu; bu yüzden sevgili eşim onların ilk hedefi olacaktı. Onu intikam olarak alacaklardı, bu da bize hiçbir acı vermeyecek, Gemma'nın sağlığını koruyacaktı.

Önce babamla tartıştım. Riccardo'nun buna inanmayacağını düşündüm. Beni iyi tanıyordu. Kadınları sadece kullandığımı biliyordu. Ancak babam bana bir şeyi hatırlattı. Yasal eşimi, ona adımı verdiğim kadar saygı duyduğum birini alacaklardı ve bu onu tatmin edecekti. Bu yüzden kabul ettim. Gemma masumdu ve onun hiçbir ilgisi olmayan bir şey için bedel ödemesine izin veremezdim.

Sırtını okşadım. Ona aşık olmasam bile, babamla konuştuktan sonra korunmayı hak ettiğini hissettim.

Aramızda çıkacak tartışmayı dört gözle beklemiyordum, ama kendime sürekli bunun onun iyiliği için olduğunu hatırlatıyordum.

Daha önce o pazarla hiç işim olmamıştı, bu yüzden birini bulmam uzun sürecekti. Bu nedenle, babam o pazardan bahsettiğinde şaşırmış olsam da, ona soru sormadım. Sadece bana bir kadın bulmasını istedim.

İkimiz de, ihtiyacım olan kadının yeni biri olması gerektiği konusunda hemfikirdik. Riccardo o pazarlardan uzaksa, sevgili eşimi tanıyabilir ve planımız mahvolurdu.

Onunla seks yapmaktan hoşlanabileceğimden biraz endişelendim, ama bunu önlemek için, onun görünüşünü kontrol edememesi için bir dizi kural koydum.

Her zaman "Barbie" tiplerini severdim. Güçlü makyaj ve estetik ameliyatları kullandıklarında hoşuma giderdi. Fahişe görünümü beni tahrik edip aklımı kaybettirebilirdi. Yüksek topuklu ayakkabılar ve kısa etekler giymelerini severdim.

Benim için, yanımda bir kadının seksi ve mükemmel bir görünüme sahip olması gerekirdi. Yemek yapmayı ya da ev işlerini bilmelerini istemezdim. Zeki olmalarını ya da düşünmelerini bile gerektirmezdim. Benim için önemli olan tek şey görünüşleri, ağızları ve sıkı iç duvarlarıydı.

Eşim doğal bir görünüme sahip olursa, ona karşı bir ilgi hissetmemin imkansız olacağını düşündüm. Mutluymuşuz gibi davranabilirim ve bana kötü bir zaman yaşatmak istediklerinde, onu alıp istediklerini yapmalarına izin veririm. Onların intikamlarını almalarına engel olmam.

Bugün geldiğini biliyordum. Ailem beni defalarca aradı, onu görmemi istediler. Ama ona hiç umursamadım. Onu düğünde görmemin yeterli olacağını düşündüm.

Evde ona hoş bir oda seçtim. Bunu hak ettiğini düşündüm. Masumca ölecek ya da daha kötüsü, belki de onu tutup kirli zihinlerini tatmin etmek için kullanacaklar. Bu düşünce ona güzel bir yer vermemi sağladı.

Okumak istediğini söyledi. Uzun yıllar ödeme yapmak zorunda kalmayacağımı bildiğim için kabul ettim. Pahalı bir spor yaptığını söylediler.

Normalde bunu kabul etmezdim, ama sağlıklı, genç bir bakire kızı kurban olarak almaktan biraz suçlu hissettim. Bu yüzden kabul ettim. Muhtemelen uzun süre ödeme yapmam gerekmeyecek.

Gitme zamanı gelmişti. Kalktım ve giyindim. Gemma bir bornoz giydi ve beni izledi. Annemin düğün haberimin yayılmasını sağlayacağını biliyordum. Haberlerde ve gazetelerde çıkacak, sadece arkadaşlarına Sullivan ailesinin ne kadar zengin olduğunu göstermek için. Bu yüzden istemesem de ona söylemek zorundaydım.

Hazır olduğumda derin bir nefes aldım ve ona baktım.

"Gemma, sana bir şey söylemem gerek."

Bana baktı ve devam etmemi beklerken kaşlarını çattı.

"Yaşadığım hayatı biliyorsun, değil mi?"

Başını salladı.

"Bir şeylerin olmak üzere olduğundan korkuyorum ve senin bu işe karışmamanı sağlamak istiyorum. Seni bu işten uzak tutmanın bir yolunu biliyorum, ama bundan hiç hoşlanmayacaksın. Tek isteyebileceğim şey bana güvenmen."

"Nedir bu, Gideon?"

Tekrar iç çektim.

"Cumartesi günü evleniyorum."

Gözleri anında büyüdü ve sözlerimin onu şok ettiğini görebiliyordum.

"Ne?" diye bağırdı.