Belki onunla savaşamıyorum.

“Bırak beni!” diye bağırıyorum, sesim öfkeden ve korkudan çatlıyor. “Shallow, dur—lütfen!” Bu zayıf ve nefret dolu yalvarış ağzımdan çıkıyor, ama acı düşüncelerimi yok ediyor. Parmaklarım daha derine batıyor, tırnaklarım onun parmaklarına karşı kırılıyor, ama o hiç kıpırdamıyor, dudakları alaycı bir...

Giriş yapın ve okumaya devam edin