3
Valenzano'nun Bakış Açısı:
Kardeşimi seviyorum, ama bir Alfa olarak kimseyi beklemem, hele ki bir insan kadını hiç beklemem. Ama West benim kardeşim ve Betam olduğu için ve bu insan, Jazz'in onun eşi olduğuna emin olduğu için beklerim. Eğer öyleyse, o zaman gelecekteki beta olacak yeğenlerimi doğuracak ve bu yüzden onu en azından tanımam ve zamanı geldiğinde sürüye kabul etmem gerekiyor.
"Kardeşim, sonunda yoldalar," West çok heyecanlı bir şekilde söyledi. Tam o sırada siyah bir araba yanaştı.
Kapı açılır açılmaz bal ve mango kokusuyla kalbim durdu. Kokunun kardeşimin arabadan çıkmasına yardım ettiği kızdan geldiğini düşündüm, ama öyle değildi. Tanrıya şükür ki onunla birlikte olan kadındandı, çünkü bu bizim için çok garip olurdu. Kadın güzel, yaklaşık 1.50 boyunda, beş santim topukları olmadan, kıvrımlı ve kestane rengi teni parlıyor.
"Eş," dedi Vintage kafamda.
"Ne dedin sen?!" diye sordum Vintage'a, ki o benim kurtum.
"Eş dedim aptal; o bal ve mango kokusu bizim eşimiz," dedi alaycı bir şekilde.
Hayatımı mahvet. Kendi kendime söylendim, Eşim bir insan. Kim düşünürdü ki benim gibi güçlü bir Alfa, soyunu Ay Tanrıçası tarafından yaratılan ilk Alfa'ya kadar izleyebilen biri, bir insanla eş olur? Sürüyü kardeşime devredip bir şişe kurt zehiri içsem iyi olur.
"Kardeşim, bu benim sevgilim Jazz Cherrish ve arkadaşı Cleopatra Noir," diye tanıttı sevgili kardeşim iki kadını.
"Tanıştığımıza memnun oldum, Jazz," dedim elini sıkarak, arkadaşına bakmamaya çalışarak. Jazz, Cleopatra'yı öne itti ve giydiği elbisenin bir Alfa eşinin diğer kurt adamların yanında giymesi için çok kısa olduğunu fark ettim. Özellikle işaretlenmemiş bir Luna için.
"O elbiseyi giydiği için onu cezalandırmamız gerekecek," dedi Vintage ve zihinsel olarak kendime bir tokat attım.
"Merhaba Cleopatra, tanıştığımıza memnun oldum," dedim elini tutup öptüğümde, kıvılcımlar uçuştu.
"Ben de tanıştığımıza memnun oldum ve lütfen bana Cleo deyin," dedi ve Vintage'ın öne çıkmaya çalıştığını hissettim.
Cleo'nun kendine bir kadeh roze doldurup bir yudum aldığını izledim. O kadar gergindim ki, kokusu ve görünüşü beni ve Vintage'ı deli ediyordu ve onu hemen burada işaretlememek ve çiftleşmemek için kendimi zor tutuyordum.
Jazz'in onu dans pistine götürdüğünü izledim. Bir Alfa olarak duygularım üzerinde her zaman kontrol sahibi olmalıyım, ama o elbiseyle dans pistinde dans etme düşüncesi onu hemen oturtmama iki saniye kalmıştı.
"Jazz hakkında ne düşünüyorsun?" diye kardeşimin sesini duydum, düşüncelerimden çıkararak.
"Hoş görünüyor. Eminim sürü için mükemmel olacak," dedim, Cleo'yu dans pistinde izlerken.
"Cleo'ya göz diktiğini görüyorum," dedi yüzünde bir sırıtışla.
"Vintage'a göre öyle olmalı, o benim eşim," dedim ve yüzündeki gülümseme ne kadar mutlu olduğunu gösteriyordu.
"Tebrikler kardeşim, uzun zamandır bir eş istiyordun ve sürümüzün de bir Luna'ya ihtiyacı vardı... peki durumu nasıl ele almayı düşünüyorsun?" Bu soruyu sorduğu için çok sinirliyim.
"Sadece soruyorum çünkü Jazz bana Cleo'nun kurt adamlarla hiç çıkmadığını söyledi," dedi başını sallayarak.
O anda dans pistine göz attım ve eşimin yanında dans eden lanet bir ayı adam gördüm. Başka hiçbir şeyi duymadım; West eski moda bir şeyler söylüyordu ve ben sinirden kudurmuştum. Kendimi dans pistine doğru ilerlerken buldum.
Cleo'ya yaklaştıkça, onun arzusunu kokladım. Eğer ben bunu koklayabiliyorsam, bütün kulüp de koklayabilirdi. Özellikle de onunla dans eden lanet ayı adam Racell. Racell'in Cleo'ya dokunması ve Cleo'nun arzusunun kokusu Vintage'ı deliye döndürdü.
İleri atıldı ve hırladı. Dönüşüp Racell'i parçalamak istiyordu. Kulüp sessizleşti ve bir sonraki şey, Racell'in yüzü kırılmış halde yerde yatmasıydı. Evet, gerçekten yüzünü kırdım. Eğer West araya girmeseydi ve Cleo'nun korkusunun kokusu olmasaydı, çok daha fazlasını yapardım.
"Dostum, dışarı şimdi," dedi West.
"Bayanlar, hadi gidelim," dedim Cleo ve Jazz'a dönerek.
Müzik tekrar çalmaya başladığında hepimiz biraz hava almak için dışarı çıktık. Çıkarken Vintage'a sinirleniyordum. Oyuncakları çalınmış bir yavru gibi davranıyordu. Çok sinirliydim. Ya bu hareketleri onu korkuttuysa?
"Ne yapmam gerekiyordu? Dans pistinde onları gördün mü? Ellerini Cleo'nun üzerinde gezdiriyordu ve o bizim!" dedi hala sinirli bir şekilde.
"O bizim olduğumuzu bilmiyor. Bizim dünyamızdan değil. Böyle davranman onu korkutmuş olabilir," dedim, ona vurmak üzereydim ama bu saçmaydı çünkü ikimiz de acıyı hissederdik.
"Evet, ama dans pistine gitmek için kalkan sendin, ben değil," dedi, tüm durumun benim hatam olduğunu ima ederek.
Onu engelledim. Dışarı çıkarken hala Cleo'nun korkusunun kokusunu alabiliyordum. Jazz'da bu kokuyu almıyordum, bu da bana daha önce dönüşenlerle birlikte olduğunu söylüyordu.
Limuzinde Cleo'nun arzusunun kokusu, Vintage ile kontrol için savaşmama neden oluyordu. Ve West ile Jazz'ın neredeyse birbirlerine atlayacak olmaları hiç yardımcı olmuyordu. Cleo'nun pencereye bakarken "Bu kasabanın adı ne? Çok güzel görünüyor," dediğini izledim. Sürü alanlarını beğendiğini ifade ettiğinde kalbim durdu. Cevap vermemi beklemiyordu, ama ben verdim.
"Burayı sevecek," dedi Vintage, dişi bir kurt gibi.
"Rahatlaman gerekiyor. O sadece bir gece burada," dedim, onun ne kadar heyecanlı olduğuna sinirlenerek.
"Evet, ama kontrol için benimle savaşmayı bırakırsan, bu geceyi onun hayatının en iyi gecesi yapabilirim ve ayrılmak istemez," dedi gülümseyerek.
"Sana kontrolü verirsem, her şeyi mahvedersin. O bir dişi kurt değil; tanıştıktan birkaç saat sonra çiftleşip işaretleyemezsin," dedim, ona nokta koyarak.
"Neden olmasın?" dedi, sanki ona yanlış bir şey söylemişim gibi. Onunla başa çıkamıyorum; çok inatçı.
"AH, TANRIM, çünkü o insan... ve kulüpteki davranışların onu korkuttu," dedim. Eğer karşımda olsaydı, onu yumruklardım.
Vintage ile konuşurken, Cleo'nun karnının guruldadığını duydum. Aşçıya zihin bağlantısı kurarak yolda olduğumuzu ve varışımızda bize bir şeyler hazırlamasını söyledim.
"Racell beni sinirlendirdi ve Cleo bizim. Kimse ona dokunamaz, sadece biz!" Lanet olsun, hala sinirli.
Onu engelledim, böylece kontrol için benimle savaşamazdı. Eve vardık ve West ile Jazz'ın romantik anları sona erdi. Cleo'nun evime bakarkenki yüz ifadesi paha biçilmezdi.
