BÖLÜM 7

"Hey, Gabe," dedi Clara, ayağa kalkıp ona sarıldı. Bu hareketinin Liam'ı olumsuz etkilediğini ve çok kötü bir şekilde etkilediğini bilmiyordu. Liam kendini kontrol etmek zorundaydı, yoksa bir canavar olarak ortaya çıkacak ve Clara ile olan şansını mahvedecekti.

"Gabe, bu benim yeni arkadaşım Liam. Liam, bu da çocukluk arkadaşım Gabe."

Gabe elini uzattı ve Liam isteksizce elini sıktı.

"Tanıştığımıza memnun oldum, Liam."

"Ben de memnun oldum Gabe," dedi Liam dişlerini sıkarak.

"Tamam, neden geri yürümüyoruz? Oldukça geç oldu," dedi Gabe, Clara'ya eve dönmeleri gerektiğini işaret ederek. Bu Liam denen adamdan pek hoşlanmamıştı.

"Tamam o zaman, Liam, tanıştığımıza memnun oldum."

"Ben de memnun oldum Clara."

"Liam, nerede kalıyorsun?" diye sordu Clara.

"Ah, şehir merkezinde bir arkadaşımın yanında kalıyorum. Bir gün seni davet ederim."

"Çok isterim, ben de sokağın sonunda oturuyorum, istediğin zaman ziyarete gelebilirsin, tamam mı?"

"Tamam, bu kadar güzel bir hanımın bu saatte dışarıda olması pek güvenli değil, neden seni eve kadar bırakmıyorum?" dedi Liam.

"Tabii, Gabe hadi gidelim."

Böylece Liam ve Gabe, Clara'yı kapısına kadar götürdüler.

Clara onları kucakladıktan ve iyi geceler diledikten sonra içeri girdi.

Clara içeri girdikten sonra, sadece ikisi kaldı.

İkisi de dönüp gitmek üzereyken, Gabe konuştu.

"Liam, benden nefret ettiğini biliyorum, hissedebiliyorum. Neden, sorabilir miyim?"

"Hiçbir şey."

"Bana yalan söyleyemezsin, gerçeği söyle. Yalanlarını görebiliyorum. Neden benden nefret ediyorsun? Daha önce tanıştık mı? Bilmeden sana bir haksızlık mı yaptım?"

"Eminim yalanlarımı görebiliyorsun çünkü sen bir kurt adamsın."

Bu Gabe'i şaşırttı, bu kadar kolay keşfedilmeyi beklemiyordu.

"Nasıl... bunu nasıl anladın?" diye sordu Gabe, şok ve korku içinde.

"Çünkü ben de öyleyim," dedi Liam.

"Peki, neden kendi türüne sebepsiz yere kızgınsın?"

"Çünkü eşime çok fazla yakınlaşıyorsun."

"Ne demek istiyorsun Liam?"

"Tam olarak söylediğim şey, Clara benim eşim."

"Ne? Olamaz, o insan."

"Fark ettim ve bu yüzden ona bu yönümü henüz açıklamadım. Onu korkutmak istemiyorum... Gabe, her seferinde ona sarılmandan gerçekten hoşlanmıyorum."

"Üzgünüm, sadece çocukluğumdan beri en iyi ve tek arkadaşım olduğu için bu böyle. Bu yüzden sarılıyoruz, ama bu sadece bir sevgi gösterisi Liam, başka bir şey değil, kötü niyetli düşünceler yok."

"Ama yine de sevgiyi azaltmaya çalış, tamam mı?"

"Deneyeceğim Liam ama tamamen duracağına söz veremem, çünkü bu şüphe uyandırabilir."

"Hangi sürüden geliyorsun?" diye sordu Liam.

"Alpha Xavier'in sürüsündenim," dedi Gabe.

"Tamam, onu tanıyorum," diye yanıtladı Liam.

"Ya sen?" diye sordu Gabe.

"Göreceksin, neyse, sürüme dönmem gerekiyor, yokluğumu fark etmeden. Ona göz kulak ol, yakında geri döneceğim," dedi Liam ve gözden kayboldu.

Gabe'in Bakış Açısı

Ailemle bir geziden döndüğümde, onu kontrol etmek için gitmeye karar verdim. Cooper'ın kapısına geldiğimde, evde olmadığını ve yalnız dışarıda olması için oldukça geç olduğunu anladım. Nerede olabilirdi?

Hemen telefonunu aradım, açtığında bir arkadaşıyla takıldığını söyledi. Bu beni alarma geçirdi, ne arkadaşı? Bildiğim kadarıyla onun tek arkadaşı benim ve ben onunla değilim. Kim olabilirdi?

Hemen ona geleceğimi söyledim. Bahçeye olabildiğince hızlı koştum. Oraya vardığımda, onunla oturup sohbet eden garip bir adam gördüm.

Beni gördüğü anda, orada olmamdan dolayı huzursuz oldu, orada olmamı istemediğini hissedebiliyordum. Clara'nın beni gördüğünde sarılması, bu garip adamın bana karşı büyük bir nefret geliştirmesine neden oldu. Ve bu beni daha da öfkelendirdi.

Clara'yı eve kadar bırakmakta ısrar etmesi beni biraz rahatsız etti.

Ama sonuç olarak, ikimiz de onu kapısına kadar götürdükten sonra içeri girdi.

Aklımdakileri söylemek ve bu işin aslını öğrenmek için sabırsızlanıyordum.

Neden bu nefreti anlamam gerekiyordu, ama o her şeyi inkar etti ve "Hiçbir şey" dedi.

'Hiçbir şey ha, gerçekten buna inanacak kadar aptal olduğumu mu düşünüyor?'

Bu işin aslını öğrenmem gerekiyordu.

Yani, onu hiç tanımadım ve daha önce onunla hiç konuşmadığımdan eminim, peki bu ani nefret neden? Nereden geliyordu bu?

Ama bana söyledikleri şok ediciydi.

Buna inanamazdım.

Benim bir kurt adam olduğumu biliyordu. Ama ben onun bir kurt adam olduğunu hissedememiş miydim?

Bu, onun çok güçlü biri olduğu anlamına gelir.

Ama başka bir şok edici bilgi daha vardı, Clara'nın onun eşi olduğunu söyledi. Yani, çocukluk arkadaşım bir kurt adamın eşi mi?

Clara'nın insan olduğu halde böyle bir kaderi olduğunu hayal bile edemezdim.

Hangi sürüye ait olduğumu sorduktan ve bana güvenebileceğini anladıktan sonra, onu gözetlememi söyledi. Sonra ortadan kayboldu. Beni düşüncelerimle baş başa bıraktı.

'Clara nasıl bir kurt adamın eşi olabilir?'

Gabe, bu düşüncelerle eve gitti.

Clara'nın Bakış Açısı

Eve girer girmez odama koştum çünkü kendimi tuhaf hissediyordum, yanaklarımın her saniye pembeleştiğini hissediyordum. Bir dakika, kızarıyor muyum? Sanırım kızarıyorum. Bu, Liam'ın beni kucakladığında beni tutuş şekli yüzünden mi? Ayrıca, onu uzun zamandır tanıyor gibi bir his var içimde, ona çekildiğimi hissediyorum. Ne güzel saçları var. Bir gün ellerimi o saçların arasında gezdirebilmeyi dilerim. Çok yumuşak ve krem gibi görünüyordu. Kesinlikle saçlarına çok iyi bakıyor.

Ah, Liam ne kadar yakışıklı ve sevimli bir çocuk. Gözlerini çok seviyorum. Bu akşam bahçeye gittiğim için çok mutluyum, yoksa onu göremezdim. Partiden sonra onu tekrar gördüğüm için mutluyum.

Ve artık arkadaş olduğumuza göre umarım daha sık görüşürüz.

Ah hayır, telefon numarasını almadım. Şimdi ona nasıl ulaşacağım? Doğru, nerede yaşadığımı biliyor. Umarım yakında ziyarete gelir.

Bunları düşünürken banyo yapıyordu, çünkü neredeyse yatma vakti gelmişti. O sırada onun burada olmasını diledi. Onunla fotoğraf çekmediği için pişmanlık duydu.

İnternette Liam'ı hızlıca aradı, o sevimli elmacık kemiklerini görmek umuduyla, ama büyük bir sürprizle karşılaştı; sosyal medyada onun bir tek fotoğrafı bile yoktu, sadece milyonlarca başka Liam vardı ve diğerlerine bakmak hiç ilgisini çekmedi. Bir süre sonra uykuya daldı.

"Hmm, bayağı zaman aldın genç adam, şimdi bana anlat. Eşini ararken olağanüstü bir şey oldu mu?" Eric, Liam'ın geri döndüğünü hisseder hissetmez sordu.

"Evet, güzel bir şey oldu," dedi Liam.

"Ah, bu harika, seni bu kadar heyecanlandıran ne oldu?"

"Bu sefer onunla yüz yüze tanıştım ve partide gördüğümüzü hatırladı, yani o günden beri beni düşünüyor olabilir."

"Tamam, hepsi bu mu? Eğer öyleyse, umutsuzsun demektir."

"Neden böyle söylüyorsun?"

"Onu hızlıca hatırlamasının birçok nedeni olabilir,

1. O gece ona olumsuz bir etki yapmış olabilirsin.

2. Seni garip biri olarak görüyor olabilir.

3. O olabilir ki..."

"Yeter dostum," dedi Liam ve ona bir yastık fırlattı, Eric hemen yakaladı.

"Tamam, tamam, devam et, dinliyorum," dedi Eric.

"Durum şu ki, artık arkadaşız ve onu eve kadar eşlik etme ayrıcalığına sahip oldum. Bana ne zaman müsait olursam ziyaret edebileceğimi söyledi, ardından bana sıcak bir kucaklama verdi, bu benim için bir puan," dedi Liam gülümseyerek.

"Hmm... Hızlı hareket ediyorsun, ilk buluşmada onu kucaklamayı başardın mı? Etkileyici."

"Bir şey daha var," dedi Liam.

"Ne oldu?" diye sordu Eric endişeli bir şekilde.

"Geçen gün partide onunla gülen adamı hatırlıyor musun?"

"Evet, kalbini sökmek istediğin adamı? Bunu nasıl unutabilirim ki?"

"O insan değil, bizim gibi biri."

"Ne? O da mı kurt adam? Eğer çıkıyorlarsa sorun olabilir," dedi Eric ve bu sefer Liam onun kafasına sertçe vurdu.

"Ah, bu acıttı dostum," Eric acıyla inledi.

"Çocukluktan beri en iyi arkadaşlar, tıpkı seninle benim gibi."

"Ah, bu daha iyi o zaman, hangi sürüye ait olduğunu öğrendin mi? Düşman sürümüzden olmasın."

"Alpha Xavier'in sürüsünden."

"İyi, bu da senin için iki puan," dedi Eric, Liam'ı gülümseterek.

Onların bilmediği şey, acımasız ikizlerden Linda'nın konuşmalarını dinlediğiydi.