Bölüm 4

Charles

Telefonu kapattım ve koltuğuma yaslandım, zafer kazanmış gibi hissediyordum. Sharpe Tıbbi Malzemeleri'nin yüzde ellisinden fazlası benimdi. Wolfe Medical artık benimle iş yapmak zorunda kalacaktı ve bu benim fırsatımdı. Geliştirdikleri uzun ömür ilacı piyasada roket gibi fırlayacaktı ve ben bu işin başında olmalıydım. Hedefe ulaşmanın, kazanmanın verdiği heyecan, ne kadar iş çevirirsem çevireyim veya ne kadar para kazanırsam kazanayım, asla eskimezdi.

Neredeyse karanlık ruh halimi hafifletmeye yetiyordu. Sonra, penthouse süitinin ofisinin uzak tarafındaki ustaca yerleştirilmiş aynalarda kendime gözüm ilişti. Bu lanet saç kesiminden nefret ediyordum. Kurtadam gibi görünüyordum ve Mooncrest'te yapmayı planladığım tüm işler için bu işime yarasa da, saçımın eski uzunluğuna dönmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Silverstone'un Şefinin bana meydan okuduğu için gözlerini oymalıydım, hele ki o yasa dışı hareketle saçımı kesmesine izin verdiğim için. Meydan okumayı kaybettiği için sahip olduğu her şeyin yarısından fazlasını almak ve hayatıma kastettiği için hapis cezası alması güzeldi, ama onun atalarının şehrinde başka bir aileyi şef aile olarak adlandırmak yanında önemsiz kalıyordu. Onu örnek olarak göstermiştim.

Yaşlı klan şeflerinin yüzlerindeki dehşeti hatırladıkça sırıttım. Uzun bir süre inlerinde saklanıp sonraki hamlelerini yeniden düşüneceklerdi. Bu bana Wolfe Medical'dan bir parça almak için en iyi yolu bulmam için yeterli zamanı verecekti. Kurtadam-Lycan Yönetmelikleri nedeniyle, herhangi bir sürünün ana işinde hisse satın almama izin verilmiyordu. Wolfe Medical, Mooncrest Sürüsü'nün ana işiydi ve patent haklarını aldıklarında onları da satın alamazdım. Alsam bile, lycanların bu konuda bir şey yapabilecek tek bir şirketi yoktu ve ilaç bir lycan şirketinden geldiğinde o kadar iyi karşılanmazdı. Yapabileceğim tek şey, işlerine yatırım yapmak ve reddedemeyecekleri bir anlaşma yapmaktı. Planladığım yatırım, ilaç denemelerini hızla geçirip piyasaya sürmek için yeterli olacaktı, yönetim kurulundaki konumum şirketi yönlendirmeme yardımcı olacaktı ve raflardan hızla tükenmesini sağlayacaktı, hepimiz avuç dolusu para kazanacaktık.

Kapıdan bir tıklatma sesi geldi. "Majesteleri?"

"Gel, George."

George on yıldan fazla bir süredir asistanımdı, sadık, güçlü bir beta lycan ve sahip olduğum en iyi varlıklardan biriydi.

"Bir sorun mu var?"

İnce bir gülümsemeyle uzaktan kumandayı alıp televizyonu açtı. Devin’in yüzü ekranda belirdi, özel bir röportajın odak noktasıydı. Kaşlarımı çatarak ekrana baktım ve oturdum.

Devin’in yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı. Yanındaki kadın tanınmaz haldeydi. Evlendiğini biliyordum ama beni davet etmemişti. O zamanlar makuldü. Bir kurtadamla evleniyordu ve ırklarımız arasındaki gerginlik o zamanlar yeterince azalmamıştı. Koltuğumda kıpırdanırken kadının Devin’in yanına yaslanışını ve ona sevgi dolu bakışlarını izlerken hareketsiz kaldım.

"O bir lycan," dedim yavaşça. "George?"

"Adı Amy Greenvalley, doğu klanlarından birinin omega lycanı. Onu ve ailesini araştırmaya devam ediyorum."

Devin konuşmaya başladığında gözlerimi kısarak ekrana baktım.

"Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim. Kader eşim Amy'yi bulduğum için derin minnettarlığımı ifade etmek istedim. Her lycan ve kurtadam bilir ki eş bağına direnmek neredeyse imkansızdır." Gülümsedi ve Amy'ye baktı. "Amy'yi ilk gördüğüm andan itibaren büyülenmiştim ve hayatımın geri kalanını onunla geçireceğimi biliyordum."

Amy'nin gözleri parladı ve Devin'e biraz daha sıkı sarıldı. İfadesi açık ve dürüst, umut doluydu. Eli karnına doğru kaydı ve bu hareket beni hareketsiz kıldı.

"Devin baba mı olacak?"

"Öyle görünüyor," dedi George. "Diğer şeylerin yanı sıra ilginizi çekeceğini düşündüm."

George'un tonuna kaşımı kaldırdım. Mizahsız ve biraz öfkeliydi. Devin konuşmaya devam ederken George'a odaklandım.

"Nedir?"

"Sanırım yakında düğün düzenlemeleriyle ilgili olarak sizinle iletişime geçecektir."

Kaşlarımı çattım. "Neden bunu yapacakmış?"

Mirasına tam erişimi vardı ve hatırladığım kadarıyla eşinin sürüsünde çalışıyordu. Düğünle ilgili olarak benimle neden iletişime geçmesi gerekecekti? Evlenmeden önce bana haber bile vermemişken televizyonda bunu duyurmuştu.

"Adamı neredeyse tamamen soymuş." George tabletini kaydırdı ve bana uzattı.

Hesap tam da onun dediği gibiydi ve neredeyse gülüyordum.

"Boşanma sırasında karısı mı temizlemiş onu?"

"Sanmıyorum," dedi George. "Amy ile ilişkisi evliyken başlamış olabileceğine dair bazı raporlar var, bu durumu araştırıyorum."

Aldatma. Çenemi sıktım ve televizyona geri döndüm.

"Bir şey öğrendiğinde hemen bana bildir."

"Tabii ki, Majesteleri." Tabletini geri aldı. "White Claw'da tanıştığınız kadın hakkında ise henüz bir haber yok."

Hırladım. Gücüm göğsümde öfkeyle kabardı. Bana verdiği numarayı aradığımda ve Mooncrest Pack'in Polis hattıyla karşılaştığımda şok olmuştum. Kollarımda eriyip gitmişti, o kadar istekliydi. Dantelli küçük parçasını bacaklarından aşağı çekerken ve onu tatmaya hazırlanırken gözlerindeki bakış, ateş ve arzu doluydu. Beni istemişti, peki neden beni reddetti?

Belki de fazla ileri gitmiştim ve onu korkutmuştum. Genç çocukları vardı ve yeni boşanmıştı. Belki de utandı. Onu tekrar bulana kadar bilemezdim. Kanım hala onun arzusuyla yanıyordu, birkaç gün geçmiş olmasına rağmen. Onun kokusunu aklımdan çıkaramamıştım. Her içgüdüm onu şehirde aramamı söylüyordu. Bir alfa lycan olarak, duyularım bir beta lycan'dan birkaç kat daha güçlüydü, kurtadamı saymıyorum bile. Mooncrest'in şehrinde onun kokusunu bulmak bir iki gün sürerdi, ama bunu yapmadım. Onu böyle istemiyordum. Onu istekli istiyordum, ama lanet olası sabırsız bir adamdım. Onu uygun bir zamanda bulur, ona düzgün ve nazikçe yaklaşırdım. Onu baştan çıkarmak için romantizm yapar, romantizm için baştan çıkarırdım.

"Wolfe Medical hakkında ne durumda?"

"Buraya gelmemin asıl sebebi buydu," dedi George, belgeleri kaydırırken. Bana geri uzattı. "Wolfe Medical ve dolayısıyla Mooncrest Pack zor durumda. İlk yatırım miktarının fazla olacağını düşünüyorum."

Kaşlarımı çattım ve tablete baktım, kredi miktarını ve şartlarını gördüğümde tısladım. Mooncrest ve Wolfe Medical neden Lycan Clan Bank ile kredi imzalasın ki? Nasıl bilebilirlerdi? Kurtadamlar genelde Lycan Clan ekonomisinin nasıl işlediğini pek bilmezlerdi. Genellikle sadece Lycan'ları bir koruma kaynağı olarak bilirlerdi.

Orijinal belgeleri açtım ve başvuruda yer alan isme kaşlarımı çattım.

Devin, Mooncrest'in alfa'sı olarak imzalamıştı.

"Bunu bir süreliğine bana bırak. Birkaç telefon görüşmesi yapmam gerekiyor."

"Tabii ki."

Lycan Clan topraklarındaki diğer bankaları ve Kurtadam Devletleri'ndeki bağlantılarımı aramaya başladım. Birkaç dakika içinde, Mooncrest ve Wolfe Medical'in borçlarını bana satmak isteyen her kredi sağlayıcısından raporlar gelmeye başladı. Faizleriyle birlikte borç miktarları, teminat olarak listelenen varlıklardan daha fazlaydı. Birçok mülk iki kez listelenmişti. Devin bunu nasıl yapabilirdi? Hem de karısına? Lycan Clan avukatlarına, kendi yönetimim ve Kurtadam Devletleri altında ona karşı bir dava hazırlamalarını not aldım. Bu, Tüzükler'e daha fazla eklemelere yol açacaktı, ama umurumda değildi.

Bu talihsizdi, ama Wolfe Medical'de kolayca bir pay elde etmek ve eski lycan klanlarının iş yapma şeklini bozmak için bir fırsattı.

Özellikle amcam ve yandaşları. Onu düşündükçe Devin ve Devin'in ebeveynleri hakkında daha fazla düşünmeye başladım. Bana ve amcamın darbesini engellemek için hayatlarını feda ettikleri için onlara çok şey borçluydum, ama Devin'in yıllardır ona gösterdiğim özeni ve ebeveynlerinin onurlu hatırasını hiçe saymasına izin veremezdim. Kurtadamlarla olan ilişkilerimizi kolaylaştırmak için yaptığımız tüm çalışmaları bozmalarına izin veremezdim.

Bir keresinde bana, "Birlikte durmalıyız, oğlum," demişti. "Birlikte durmalıyız, yoksa hepimiz düşeriz."

Hala ne demek istediğini bilmiyordum, ama ona inanıyordum. Kime ödeme yapacağımı ve nasıl yapacağımı not almaya başladım, Devin'in düğününü kapsayan yaklaşık beş yıl öncesine ait bir makaleyi bulduğumda. Şoktan neredeyse nefes alamıyordum. Orada, kollarında, gülümseyen ve çok mutlu görünen kadın, aklımdan çıkaramadığım kadındı.

Grace Wolfe, Mooncrest'in Alfa'sı...

Evlatlık oğlumun eski karısı.