296

Matteo, iki saat sonra, penceresiz bir bodrum odasındaydı. Adamın takımı buruşmuş, saçları dağılmıştı. Ama gözleri hâlâ berrak ve meydan okurcasına bakıyordu.

Marco, kolları göğsünde çaprazlanmış bir şekilde ona bakıyordu. Görünür bir silahı yoktu. Sadece sabırlı, korkutucu bir sessizlik.

Luca, gö...

Giriş yapın ve okumaya devam edin