Bölüm 9

Alexander'ın tepkisi odadaki herkes için barizdi.

Ancak, Alexander hala sakinmiş gibi davranıyordu. Kardeşleri olarak, onu biraz kızdırmaktan kendilerini alamadılar.

Şimdiye kadar sessiz kalan Dylan Carter, ilk hamleyi yapan oldu. Alexander'a, saklama gereği bile duymadığı bir sırıtışla baktı.

"Mike, Bayan Collins Alexander için eski bir hikaye. Neden onu gündeme getiriyorsun ki?"

Mike sessiz kaldı.

Birkaç gün önce 'eski hikaye' tarafından eli ısırılan ve yara bandı bile takmayı reddeden kimdi?

David kahkahalarla gülmeye başladı.

Alexander onlara ikisine de uyarıcı bir bakış attı.

David, her zaman ondan biraz çekinirdi, bu yüzden gülüşünü bastırdı.

Ancak Dylan etkilenmedi. "Neden bana bakıyorsun? Bunu sen söylemedin mi?"

Alexander soğukkanlılıkla yanıtladı, "Hiçbir şey, sadece Zoe Bennett'i hatırlattı."

Dylan'ın yüzü anında karardı.

David o kadar çok güldü ki neredeyse boğuluyordu.

Herkes Dylan ve Zoe'nin geçmişini biliyordu.

Dylan, birlikte büyüdüğü Zoe'yi görmezden gelirdi, ama şimdi her gün peşinde koşuyor ve başarılı olamıyordu. Bu, aralarında bir şaka konusu haline gelmişti.

Alexander bunu dile getirince, Dylan sessiz kaldı.

Mike ter içinde kalmıştı.

Zack, David'in dediği gibi, kötü haberdi.

Adam kötü şöhretli bir çapkındı ve birçok kadın onun elinde acı çekmişti.

Ama zengin ve güçlüydü, bu yüzden birçok olayı örtbas etmeyi başarmıştı. Mike, Scarlett'in Zack'in geçmişinden haberdar olup olmadığını merak etti.

Bu konuda kötü bir hisse kapılmıştı.

Zaman geçtikçe gerçekten endişelenmeye başladı.

Sonuçta, Scarlett hala ateşten iyileşiyordu ve yanında getirdiği genç kız kırılgan görünüyordu.

Alexander'a ayrılmak için bir bahane bulması gerektiğini düşündü.

En kötü ihtimalle, kendisi gidebilirdi.

Tyler konuşmak üzereyken, Alexander ceketini aldı ve ayağa kalktı. "Gitmem gerek."

David onu biraz daha kızdırmak istedi, ama Tyler onu durdurdu.

Alexander'ın Mike ile birlikte ayrıldığını izlerken, Tyler ekledi, "Onunla uğraşmayın. O kadını gerçekten önemsiyor ve şu an hasta. Onun için işleri daha da zorlaştırmayın."

Alexander hızlıca yürüdü.

Mike konuşmasını bitirdiği andan itibaren huzursuzdu.

Nasıl endişelenmesin ki?

Ama burası Pulse Society'di ve Phoenix City'deki herkes buranın Black Group'a ait olduğunu biliyordu.

Scarlett, Sebastian'ın nişanlısı olarak, Zack'ten herhangi bir tehlike görmemeliydi. Ve Sebastian, nişanlısı olarak durumu kesinlikle biliyor olmalıydı.

O, eski sevgilisi olarak neden bu kadar endişeleniyordu ki?

Ama zaman geçtikçe, Alexander kendini fazla abarttığını fark etti.

Dylan ve David sohbet ederken, Scarlett'i düşünmekten kendini alamıyordu.

Dün yüksek ateşi vardı, şimdi dışarıda içki içiyordu. İyi miydi?

Sebastian, Emma ile meşguldü. Scarlett'e dikkat ediyor muydu?

Alexander gözlerini hayal kırıklığıyla kapattı.

Sadece Scarlett'in iyi olup olmadığını kontrol etmek istiyordu.

Mike'ın tariflerini takip ederek, Scarlett'in özel odasına hızla ulaştı.

Alexander dışarıda durdu, sadece bir arkadaşını kontrol ettiğini söylemenin yeterli olacağını düşündü. Bu, Zack'in geri adım atması için yeterli olmalıydı.

İçeri girmeden önce içeriden bir gürültü duyacağını beklemiyordu.

Alexander'ın bedeni, zihninden daha hızlı hareket etti ve kapıyı tekmeleyerek açtı.

Aria bir köşede büzülmüş, titriyordu. Scarlett ise Zack ile tartışıyordu.

Scarlett hâlâ hastaydı ve yetişkin bir adamla baş edemezdi. Zack kolayca bileğini yakalayıp onu etkisiz hale getirdi.

Alexander öfkeliydi. "Bırak onu."

İleri adım atıp Zack'in karnına bir tekme attı ve Scarlett'i serbest bıraktırdı.

Scarlett hızla Aria'ya koştu, onu sarıp teselli etti. "Tamam, artık geçti."

Her şey için pişmandı.

Akşam yemeği güzel geçiyordu ve Zack, Aria'nın özrünü kabul etmiş, anlayışlı görünüyordu.

Scarlett rahatlamıştı.

Anlaşma neredeyse tamam gibiydi.

Şirket aradığında, Scarlett atmosferin iyi olduğunu düşünüp bir anlığına dışarı çıkmaya karar verdi. Zack'e söyledi ve balkona çıkıp telefonu açtı.

Ama o birkaç dakika içinde her şey ters gitti.

Aria'nın çığlığını duyunca, telefonu kapatmadan içeri koştu.

Aria, Zack tarafından duvara sıkıştırılmış, boşuna çabalıyordu. Elbisesi yırtılmıştı ve Zack boynunu öpüyordu.

Aria gözyaşları içindeydi.

Scarlett öfkeyle doldu. Masadan bir şarap şişesi kapıp Zack'in kafasına vurdu.

Zack, böyle bir muameleye alışık değildi, Aria'yı bıraktı ve yüksek sesle küfretti. "Sen ne yapıyorsun? Hâlâ bu anlaşmayı istiyor musun?"

Geri vurmak üzereydi, ama Scarlett onu durdurdu. "Hayvan!"

Zack etkilenmedi.

Scarlett'in direnişi zayıftı, neredeyse işe yaramazdı. Zack, yüzüne ve vücuduna hayranlıkla bakarak daha fazla ilgilenmeye başladı.

Hedefi Aria gibi genç bir yıldız değildi. Onun gibi birçok kız vardı.

Ama Scarlett, Zack'in defalarca hayalini kurduğu kadındı.

Yüzü ve vücudu mükemmeldi. Hangi erkek onu istemezdi ki?

Eğer Black ailesiyle nişanlanmasaydı, Zack bugün harekete geçerdi.

Ama Scarlett ona geldiğine göre, Zack geri durmayacaktı. Sebastian'ın Emma ile olan ilişkisi haberlerdeydi ve nişanlısını umursamıyor gibiydi.

Zack gülümsedi ve Scarlett'e doğru yaklaştı.

Scarlett, hâlâ hasta olduğu için fazla gücü yoktu. Zack'in kasıklarına nişan almaya çalıştı.

Neyse ki Alexander geldi.

Scarlett rahatlamaya bile fırsat bulamadan, Alexander'ın Zack'i dövdüğünü gördü. Zack şimdi morarmış ve kan içindeydi.

Alexander durmadı, Zack'e tekrar tekrar vurdu.

Mike araya girmeye çalıştı ama başaramadı.

Scarlett korkmuştu.

Bu böyle devam ederse, kötü bir şey olacaktı!

Scarlett düşünmeden ileri atıldı ve Alexander'a sarıldı, sesi korkuyla titriyordu. "Alexander, dur."

Onun sesini duyunca, Alexander biraz sakinleşti.

Mike hızla ambulans çağırdı ve Tyler'dan ortalığı toparlamasını istedi.

Alexander geri çekildi, Scarlett'e bakarak bir korku dalgası hissetti.

İyi ki gelmişti.

Yoksa Scarlett'e ne olurdu?

Scarlett'in yüzü kızarmıştı, yaşadığı olaydan sonra ateşi tekrar çıkmıştı.

İtirazlarına aldırmadan, Alexander onu kucakladı. Ayrılmadan önce Mike'a, "Onun eve gitmesini sağla," dedi.

Mike başını sallayarak Aria'yı kastettiğini anladı.

Alexander odayı terk etti, doğrudan otoparka yöneldi.

Scarlett gergindi. "Beni bırak."

Alexander onu görmezden geldi.