Yüz otuz dört

Balo salonu ışık ve kahkaha ile parlıyordu, her avize kalabalığın üzerine altın yağmuru döküyordu. Müzik havada süzülüyordu—yumuşak kemanlar, konuşmaların altında ipek gibi mırıldanan bir çello. Her kadın saten giymişti, her erkek smokinli ve değerli gümüş gibi parlatılmıştı.

Salonun kenarında duruy...

Giriş yapın ve okumaya devam edin