Yüz kırk beş

Bir hafta geçti.

Yedi gün.

Yüz altmış sekiz saat.

Her biri bir öncekinden daha yavaş sürüklendi.

James gitmişti.

Yine.

Hoşça kal dememişti—zaten ondan bunu beklemiyordum. O gece başucunda oturup alnını serinlettiğim ve hatırlamayacağı teselliler fısıldadığım geceden sonra kaybolmuştu. Sanki hiçbir ş...

Giriş yapın ve okumaya devam edin