Üç yüz yirmi

Sabah güneşi Paris dairesine yumuşakça süzülüyor, beton zeminleri sıcak bir ışıltıyla kaplıyordu. Şehrin uzaktan gelen uğultusunu duyabiliyordum—trafik gürültüsü, ara sıra sokak satıcılarının bağırışları—ama bunlar uzak, neredeyse önemsiz geliyordu. Elimde tuttuğum küçük plastik çubuğa odaklanmıştım...

Giriş yapın ve okumaya devam edin