Üç Yüz Doksan Beş

Akşamın sessizliği, yumuşak ve sıcak bir battaniye gibi malikaneye çökmüştü, ancak bu, her zamanki huzur hissini getirmemişti. Bunun yerine, ev, konuşulmayan gerginliklerle, anılarla ve inşa etmeye çalıştığımız kırılgan yeni ritimle ağırlaşmıştı. Küçük bacakları sallanarak yatağının kenarında oturan...

Giriş yapın ve okumaya devam edin