Dört yüz

Ev sessizlikle doluydu. Uykunun getirdiği yumuşak türden değil, her yandan bastıran, kalın, boğucu, söylenmemiş her şeyle dolu bir sessizlik. Bir zamanlar sığınağım olan eski odanın tavanına bakarak uyanık yatıyordum, oymalı kirişlerin gölgeleri alçı üzerinde iskelet parmakları gibi uzanıyordu. Günl...

Giriş yapın ve okumaya devam edin