Dört Yüz Bir

Sabah yavaşça eve sızdı, altın rengi güneş ışığı perdelerden bal gibi dökülüyordu. Bir kere olsun, şafaktan hemen önce hafif bir uykuya dalmıştım, ama bedenim hâlâ yorgunluktan ağırdı. James’in bir gece önceki sözleri, bir morluk gibi üzerime çökmüştü, seni hiç umursamayı bırakmadım. Bu sözler damar...

Giriş yapın ve okumaya devam edin