dört yüz yirmi üç

Öğleden sonra güneşi gökyüzünde alçalmış, parkın üzerine uzun gölgeler düşürüyordu. Cecilia önümde zıplayarak ilerlerken, küçük sırt çantası omuzlarından sallanıyordu. Onu okuldan almak, her şeyden sonra mucizevi gelen sıradan hayatın bir parçası haline gelen bir ritüel olmuştu. Bugün kendime biraz ...

Giriş yapın ve okumaya devam edin