Bölüm 1 - Lilah
Makyajımı yavaşça yüzümden silerken hafifçe gülümsedim. Elimdeki mendile kolayca geçen kapatıcı, yumuşak cildimi örtüyordu. Logan'ı ve yarının neler getireceğini düşündüm.
Yarın on yedi yaşına girecekti. Birkaç saat içinde ailesiyle birlikte ilk kez dönüşüm yaşayarak ay ışığı altında olacak. On yedinci yaş gününün ilk birkaç dakikasında ay ışığına çıkmak ve dönüşümü teşvik etmek isteyeceklerdi. Bu, genç bir kurt adamın hayatında büyük bir adımdı, özellikle onun gibi özel biri için. Kurtuyla tanışacak, bir gün babasından devralarak sürümüzü yönetecek olan Alfa kurduyla.
Biz kurt adamlardık ve bu bizim için birkaç şey ifade ediyordu. Logan'ın yarın on yedi yaşına basması, onun için ilk dönüşüm anlamına geliyordu. İnsan formumuzdan kurt formumuza nihayet geçebilmemiz, kemiklerin şekil değiştirmesinin acısı, vahşi doğada kurt formunda olmanın heyecanıyla kıyaslanamazdı, en azından bana öyle söylenmişti. İçindeki kurtla nihayet tanışacak ve genç bir Alfa olarak, kurtunun güçlü ve kuvvetli olacağını biliyordum. Sürümüzü yönetip koruyabilecek bir kurt olacaktı, babası ona devrettiğinde. Logan'da tanıdığım nazik, sevgi dolu ve şefkatli karakterden farklı bir karakter olabilir, ama ilişkimiz farklıydı ve bu onun herkesin görmediği yanlarıydı.
Evet, ilk dönüşüm kötü olabilir. Vücudun insan formundan kurt formuna geçişe alışık olmadığı için, diğer kurtlardan duyduğuma göre, başlangıçta doğal gelmiyormuş ve çok acı verici oluyormuş. Kemiklerin yerinden çıkması, şekil değiştirmesi, doğru yerlere oturması ve formun değişmesi oldukça zormuş. Bu kısmı hiç dört gözle beklemiyorum ama kurtumla tanışmak için sabırsızlanıyorum!
İlk dönüşümü atlattıktan sonra o kadar kötü değilmiş ve insan formu ile kurt formu arasında geçiş yapmak daha kolay ve doğal hale gelirmiş. Tabii ki kurt adamlar olarak nerede dönüşüm yaptığımıza dikkat etmemiz gerekiyor, çünkü dikkat çekmek istemeyiz, bu tehlikeli olabilir. İnsan dünyasında daha çok sorgulanan bir efsane gibiyiz ve bunu böyle tutmayı tercih ederiz. Bu yüzden insanlarla çevrili yerlerde dönüşüm yapmaktan kaçınırız. Genellikle kendi sürü bölgemizde veya diğer sürülerin bölgelerinde dönüşüm yaparız ama bu genellikle daha çok bölgesel nedenlerden dolayı kaçınılan bir durumdur.
Her sürü, bir grup kurt gibidir. Boyutları değişir ve bir ana Kurt tarafından yönetilir, bir Alfa. Bizim şu anki Alfa'mız, Logan’ın babası Alfa Grayson’dır. Aynı zamanda babamın en iyi arkadaşı olduğu için benim için de ikinci bir baba gibidir.
Birkaç yıl içinde Alpha Grayson görevini bırakacak ve Logan, Alpha eğitimini tamamladığında onun yerine geçecek. Bu, Logan'ın kurtuyla tanıştığında güçlü ve korkutucu bir kurt olacağını bildiğim başka bir sebep. Onun kurtuyla tanışmayı ben de sabırsızlıkla bekliyordum ve birkaç ay sonra on yedi yaşıma girdiğimde, benim kurdumun da onunla tanışmasını dört gözle bekliyordum...
Kafanda bir kurt olması, kafanda başka bir kişilik olması gibi bir şey sanırım. İçinde doğru şeyi yapmanı sağlayan, seni cesaretlendiren, devam etmeni sağlayan başka bir ses var...
Kurdumla tanışmama sadece birkaç ay kalmıştı ve onunla tanışmak için sabırsızlanıyordum! Onun harika olacağını hayal ediyorum, umarım güçlü ve kudretli de olur... Eğer herkesin söylediği doğruysa, öyle olması gerekecek... Yani doğru olmalı... Hatta yaşlılar bile öyle düşünüyordu... Kader gibi görünüyordu... Bir kurt adam on yedi yaşına geldiğinde sadece dönüşme yeteneğine sahip olmaz, aynı zamanda kurduyla tanışır ve bu, kurt adam olmanın en özel yanlarından biridir. Ruh eşini bulabilirsin...
Ruh eşini bulmak, kurt adam olmanın en sevdiğim yanlarından biridir. Ay tanrıçamız Selene, hepimize dikkatlice bir eş nasip eder ve bu eş, bizimle ve kurdumuzla kutsal bir bağa sahiptir, bu da inanılmaz ve muhteşem bir bağ oluşturur, öyle söylenir.
Bu kulağa çılgınca gelebilir, ama işe yarıyor ve çok özel! Her kurdun kendine özgü bir kokusu vardır, bu da bir sürünün kim olduğunu bilmesine yardımcı olur, özellikle kurt formundayken. Bu koku, kendi eşine en çekici kokudur, başkalarına göre daha güçlüdür, o kadar çekicidir ki seni deli edebilir!
Bunlar hep bana söylenen şeyler, aslında bu konuda pek bir bilgim yok, henüz bunları öğrenemedim. Fakat zamanla arkadaşların dedikodularından ve annemin anlattıklarından öğrendim.
Sanırım birkaç ay içinde kesin olarak öğreneceğim... Neyse, bu koku ve eşine olan çekim seni eşine çeker ve ona dokunduğunda, dokunuş bir elektrik şoku gibi, karıncalanma hissi verir, seni ona çeker. Eşine karşı duyduğun bu bağ ve çekim, başka hiçbir kurtla sahip olamayacağın bir şeydir. Onlar seni korumak ve desteklemek için oradadır, bu da bağı çok güçlü kılar ve bu kader eşlerini ay tanrıçamızın inanılmaz özel bir lütfu yapar.
Ve yarını sabırsızlıkla beklememin bir diğer nedeni de Logan'ın eşini hissedebilecek olması ve uzun zamandır herkesin bizim eş olacağımızı tahmin etmesidir. Ailelerimiz çok yakın, babam Alpha Grayson'ın Betası - yani onun ikinci komutanı diyebiliriz, (babamın dediği gibi sağ kolu ya da kötü bir ruh halindeyse hizmetkârı ha-ha).
Annem, Logan'ın annesi Luna Talia'nın en yakın arkadaşıdır - bir Luna, Alpha'nın eşidir ve bir sürünün büyük bir parçasıdır, Alpha'ya birçok şekilde destek olur.
Pek çok sürü, özellikle bu sürülerdeki yaşlılar, bir Luna olmadan bir sürünün etkili bir şekilde yönetilemeyeceğine inanır. Bir gün Teyze Talia'nın yerine Luna olarak geçmemin beklendiğini düşünmek çılgınca, Logan'ın eşi olmam bekleniyor; o harika bir kadın, çok güçlü ve Logan ile iki kız kardeşine harika bir anne ve sürümüzdeki diğer genç kurtların çoğu için de ikinci bir anne gibi.
Annemle çok yakın arkadaşlardı, neredeyse kardeş gibiydiler, ama babam Alpha Grayson'ın en iyi arkadaşı ve Betası olduğu için sürekli birlikte olmaları kaçınılmazdı.
Ailelerimiz sürekli birlikteydi, bu yüzden Logan ve ben çok yakın olduk, yaş olarak sadece birkaç ay farkla çocukken çoğu zamanımızı birlikte geçirdik çünkü annelerimiz sürekli birlikteydi.
Uzun süre kardeş gibiydik, çünkü benim başka kardeşim yoktu ve Logan'ın kız kardeşleri biz liseye başladığımızda doğmuştu, bu yüzden ben ve Logan çok yakın bir bağ kurduk, birbirimizin düşüncelerini okuyabiliyorduk ve Logan beni nasıl neşelendireceğini ve nasıl güldüreceğini içgüdüsel olarak biliyordu.
Altı yaşlarındaydık sanırım, insanlar büyüdüğümüzde eş olacağımızı şaka yapmaya başladığında, ve hala o zamanki tepkimizi hatırlayıp gülüyorum. İkimiz de büyük bir şekilde paniklemiştik! Haha, ikimiz de "ıyy bu benim arkadaşım!! Eşim değil!!" demiştik. Bir gün boyunca birbirimizden kaçındık, bunun mantığı şuydu: birlikte olmazsak insanlar bizim eş olabileceğimizi düşünmezlerdi, ne kadar saçma olsa da şimdi baktığımda.
Daha da saçma olan, ertesi gün onu özledim ve anneme onunla video oyunları oynamaya gidip gidemeyeceğimi sordum, garip bir şekilde o da annesine aynı şeyi sormuş! Birbirimizden kaçınmaktan vazgeçtik, yaşlıların aptalca davrandığı konusunda hemfikirdik.
Ama yaşlandıkça daha da yakınlaştık, Logan okuldaki bir grup kız ve erkekle takılırdı ama neredeyse bir koruma gibiydi, beni koruma ihtiyacı hissediyormuş gibi.
Sanırım 14 yaşlarındaydık, Logan tamamen çileden çıktığında ve sürümüzden bir başka çocuk olan arkadaşımız Deyton beni bir randevuya davet ettiğinde, biz çıkmaya başladık. Ne yapmam gerektiğinden emin değildim, Deyton'un sevimli olduğunu düşünmüştüm ama Logan, Deyton'un benim için yeterince iyi olmadığını söyleyerek bana karşı komik davranmıştı ve onun sözleriyle "benim gibi biriyle randevuya çıkarak kendimi alçaltacağımı" söyleyerek çok sinirlenmişti.
Logan'ın bu kadar kötü olabileceğine inanamamıştım, Deyton onun arkadaşlarından biriydi ve o gece Logan'a kiminle görüşüp görüşemeyeceğimi dikte etme hakkının olmadığını söylediğimde büyük bir tartışma yaşamıştık. Logan, Deyton'un beni doğru dürüst bir şekilde asla mutlu edemeyeceğini ve benim için asla yeterince iyi olamayacağını bağırarak söylemişti.
O zaman "Bu senin işin değil Logan! Kim yeterince iyi olurdu?!" diye bağırarak ağlayarak ondan uzaklaştığımı hatırlıyorum. Deyton'un randevu teklifini kabul etme niyetim pek yoktu, sanırım dikkat çekmek hoşuma gitmişti; ama Logan'ın sahiplenici tavrı ve bana bağırdığı gerçeği beni incitmişti, çünkü insanların bana bağırmasından hoşlanmadığımı biliyordu.
Logan hemen peşimden koşup elimi tutarak beni kollarına çekti ve sadece "ben, sadece ben" diyerek beni öptü...
O gün ve o günden beri her gün, şimdi bile hatırladığımda kalbim mutluluk ve havai fişeklerle patlıyormuş gibi hissediyordu, hayatım boyunca tanıdığım, en iyi arkadaşım ve sürünün çoğuna göre benim kaderimde olan eşim beni istiyordu! Tam bir cennetteydim! Ve sonraki üç yıl boyunca bağımız ve bağlantımız sadece güçlenmişti, nihayet çok yaklaştığımız o günü bekliyorduk! Logan'ın nihayet bileceği ana kadar sadece saatler kalmıştı...
Ay tanrıçamızın bizi eş olarak kutsadığını mükemmel bir şekilde doğruladığımız gün. Çocukluğumuzdan beri var olan bağ ve arkadaşlık, güçlü bir ilişki için mükemmel bir temel oluşturmuştu, eş bağı ve bağlantısı sadece bu bağı pekiştirecek ve bizi çift olarak daha güçlü yapacaktı... "Yıkılmaz olacağız tatlım" demişti Logan, ve onun haklı olacağını biliyordum...
Yarın Logan'ı görmek, onun dönüşümünü izlemek, mükemmel Alfa kurdu olacağını bildiğim dönüşümünü görmek için sabırsızlanıyordum, ama daha da önemlisi, nihayet eşini hissedebildiğinde bana eşim demesini duymak için sabırsızlanıyordum - sadece sabahın daha çabuk gelmesi için yatağa gitmem gerekiyordu!! Ah tanrıçam!! Gerçekten sabırsızlanıyordum, yarın geleceğim başlayacaktı!! Yatağıma kıvrılarak uyumak için düşünürken kendi kendime düşündüm… Logan'ın kurdunun nasıl görüneceğini… beni işaretleyeceğini bilmenin nasıl bir his olacağını…
