Bölüm 3 O kızı bulacağım

Fiona

Şık siyah pantolonlar ve soluk mavi bir bluz giydikten sonra, tüm mesajlarımı okumak için oturdum. Birçoğu, Red Moon sürüsüne getirdiğim utançtan bahsediyordu. Göğsümde öfke kıvrıldı. Düğünü iptal eden ben değildim, Baron'du. Babamın Baron'un sürüsüyle yaptığı evlilik sözleşmesini yerine getirmeye hazır ve istekliydim.

Utanması gereken biri varsa, o Baron olmalıydı. Çoğu alfa gibi Lily'i metres olarak tutabilirdi, ama o sürüsüne olan yükümlülüğüne aşkı tercih etti. Bunu hiç anlamıyordum. Bir erkek hiçbir zaman beni Luna olarak görevimden vazgeçmeye ikna etmemişti.

Babamdan gelen yaklaşık yirminci mesajı okuduktan sonra, boş ve hissiz hissederek okumayı bıraktım. Büyük güneş gözlüklerimi ve geniş kenarlı bir şapka takıp Nina'ya veda ettim.

Başımı öne eğerek ön bürodan çıkış yaptım. Dün ipek, dantel ve ışıklarla ustalıkla dekore ettiğim büyük resepsiyon salonu, birer birer Tulip çiçek düzenlemeleriyle boşalıyordu.

Salonu tasarlamak için harcanan tüm emeği düşününce kalbim acıdı ve dudaklarımı bastırdım. Etrafı kolaçan ettim, kimseyle karşılaşmamak umuduyla, ama şaşırtıcı bir şekilde, lobi göğsüm kadar boş ve soğuktu.

Eve döndüğümde, annem ve küçük kardeşim Liam, oturma odasında beni bekliyordu. Onların yanından hızla geçip doğrudan odama gitmeye çalıştım, ama babam etli eliyle kolumu yakaladı. Çantalarım düştü.

“Benden öylece geçip gidemezsin, genç bayan. Bu kabul edilemez. Sen bir Lunasın. Açıklaman gereken şeyler var,” dedi babam sertçe.

“Açıklanacak ne var ki? Düğünü iptal eden Baron'du.” Kolumu kurtardım. Kırmızı izler oluşmaya başlamıştı bile. Yüzüme kayıtsız bir maske taktım. Sözlerinin beni nasıl incittiğini görmesine izin vermeyeceğim.

“Düğün provası öncesi ortadan kayboldun. Herkes sorular sormaya başladı. Bu tür bir davranış ailenin ve kardeşinin itibarına zarar verir. Ben bir Alfayım; ailem üzerinde kontrolüm olmalı.”

Sakin bir tonla, “Baba, Baron prova için gelmedi, yoksa fark etmedin mi? Onu bulmaya gittim. Bu Liam veya senin için nasıl kötü görünebilir? Baron'u başka bir kadınla bulduğumda düğünün iptal olduğunu söyledi. Ben de odama gittim. Başka ne yapabilirdim?” dedim.

“Bana gelmeliydin. Düğün günü kahvaltıda herkesle birlikte öğrenmemeliydim. Sanki bir Omega gibi.”

“Baba, benimle evlenmek istemiyor. Lütfen bırak gitsin. Başka bir sürü ile ittifak kurabiliriz.”

Babamın yüzü tiksintiyle karardı. Bir adım geri attım.

“Başka bir ittifak kurmaktan bahsetme bana. Bu ittifakın sürümüz için ne anlama geldiğine dair hiçbir fikrin yok. Hiçbir düşük Omega bu ittifakı bozamaz.”

Gözlerimi kıstım. “Baron ve Lily'nin ilişkisini zaten biliyor muydun?”

Sırtını bana döndü ve ellerini arkasında kenetledi.

“Biliyordun.”

“Bazı Alfaların soylular arasında bir veya iki sevgilisi olur. Bu normal bir şey. Onu paylaşmak istemiyorsan, daha iyi göz kulak olmalıydın.”

Dişlerimi sıktım. “Bir metresi olup olmaması umurumda değil. Sürüme karşı görevimi biliyorum. Ama Baron onu seviyor. Beni hiç istemiyor. Ne sevgili olarak ne de Luna olarak. Yapabileceğim hiçbir şey yok.”

“Başka bir ittifak bulabiliriz,” diye seslendi annem odanın diğer ucundan. Babamın yanına gelmek için ayağa kalktı.

“Hayır, bulamayız. O Baron ile evlenmek zorunda.” Annemin yanından geçti. “Blue Moon sürüsünün desteği olmadan, Liam yeni Alfa olarak konumunu koruyamaz.”

Annem solgunlaştı ve tekrar kanepeye oturdu. Başka bir ses çıkarmadı. Kardeşim babasının itirafı karşısında kaşlarını çattı.

“Baron ile evleneceksin. Babasıyla zaten konuştum. Eğer seninle evlenmezse, Blue Moon sürüsünden kovulacak ve sen de kuzeniyle evleneceksin.”

Babam dönüp bana öfkeyle baktı. Mavi gözlerim onun aynı renkteki gözlerine dikildi.

“Hayır.”

Akıl almaz bir acı zihnimden geçti ve nefes alamadım. Geriye sendeleyerek başımı tuttum. Babamın Alfa kontrolü olduğunu biliyordum. Ona karşı koymaya çalıştım ama bu sadece daha fazla acı getirdi. Boşunaydı. Onun üzerimdeki kontrolünü kıramıyordum.

Üzerime eğildi ve alçak bir sesle homurdandı. “Baron başkasını sevse de sevmese de onunla evleneceksin. Düğün iki hafta sonraya yeniden planlandı. Bu yüzden o gün sunağın önünde sakin ve kusursuz görüneceksin.”

Annem, babamın yanında duruyordu. Elini onun koluna koydu ama tek kelime etmedi. Babamın alfa kontrolü serbest bırakıldı.

Ve ben derin bir nefes aldım. Bu, onun gücünü bana karşı ilk kez kullanışıydı ve kalbim kırıldı. Baron'un beni bir sevgili ya da Luna olarak istememesi umurunda değildi.

Baron'un sevgilisi olmayı umursamıyordum. Ama soylular arasında en güçlü Lunalardan biriydim. Sürümin refahını sağlamak için her şeyi yapmıştım ve ailemin bunu anlamaması beni telafi edilemez bir şekilde hayal kırıklığına uğrattı. Çantalarımı aldım ve odama yürüdüm.

Değerimi görmeyenlere saygı duyamazdım. Ailemi dinlemeyi bırakmıştım.

Üçüncü şahıs

Otelin en üst katındaki başkanlık süitinde, otel müdürü alnındaki soğuk teri silerken, karşısındaki kanepede oturan adama özür diliyordu. Yakışıklı adamın masada bir yığın para vardı ve bir notu müdürün yüzüne tutuyordu.

“Özür duymak istemiyorum. Sadece dün odamıza gelen kızın kim olduğunu bilmek istiyorum,” dedi, sinirli bir şekilde. Parayı işaret etti. “Beni bir jigolo sandı.”

“Otel veritabanında arama yaptım ve Fiona adında bir misafir buldum. Düğünü için buradaydı,” dedi müdür.

“Düğün mü?” diye bağırdı yakışıklı adam.

“Evet efendim, Kızıl Ay sürüsünden ve Mavi Ay sürüsüne evlenmek üzereydi.”

“Evlenmek üzere miydi? Bir şey mi oldu?”

Müdür boğazını temizledi ve papyonunu düzeltti. Yakışıklı adama bir adım daha yaklaştı. “Düğün bu sabah iptal edildi ama birkaç saat sonra iki hafta sonraya yeniden planlandı.”

“Anladım. Teşekkür ederim, gidebilirsiniz.”

Müdür gittikten sonra, uzun, zayıf bir erkek odaya girdi. Saçları gece kadar siyah, ortasından geçen savaşçı örgüsü, yanları deriye kadar kesilmişti.

“Şimdi ne yapacağız Alex?” dedi adam, duvara yaslanıp bir elma ısırırken. “Kızıl Ay sürüsünden intikam almak için bu kadar mı acele ediyorsun? Eve sadece birkaç gün önce döndük. Yeni bir savaş çıkmadan önce biraz eğlenmeyi umuyordum.” Elmadan bir ısırık daha aldı.

“Bir beta olarak, Kayden, gerçekten de mızmızsın.” Alexander ayağa kalktı ve notu onuncu kez okudu. Notta kalan kokuyu içine çekti. Vücudu taş gibi sertleşti.

Tek düşünebildiği, dün gece odasına giren o kadın ve o elbiseyle ne kadar seksi göründüğüydü, gümüş saçlarıyla birlikte. Kurt formu derisine baskı yapıyordu, dönüşmek istiyordu.

Alexander kurt dürtülerini bastırdı. Elini yüzüne sürdü.

Kızıl Ay sürüsünün Alfası, kralın babasının metresi Scarlet ile işbirliği yaparak Alexander’ın babası Kral Alfa’yı onu vampirlerle savaşmaya göndermeye ikna etmişti. Böylece Alexander ölebilir ve üvey kardeşi Lucas tahtı ele geçirebilirdi.

Alexander gönderildikten sonra, annesi Kraliçe Luna ölmüş ve ona veda edememişti.

Alex, notu son bir kez kokladı, o kızı tekrar görme umudu, kağıdı elinde buruştururken kayboldu. Notu yere attı. Fiona Kızıl Ay Luna’sıydı.