Dokuzuncu Bölüm

Gen, Matteo'nun yakışıklı yüzüne baktı. Bir anda tüm uyarılar, paranoya ve sinirleri etrafında buharlaştı.

"Sonunda seni elbiseyle göreceğim," diye devam etti Matteo. "İçeri girmek ister misin yoksa hipotermiyle gelen yavaş ve acılı ölümü mü tercih edersin?" Gen bir şey söylemeyince, Matteo'nun gülümsemesi kayboldu ve yerine gazetede gördüğü fotoğrafı hatırlatan korunaklı bir ifade geldi. "İyi misin? Bir şey mi oldu?"

Gen, Matteo'nun yanından geçerek antreye girdi. Kapının yumuşakça kapanma sesini duydu. Matteo çantasını aldı ve omuzlarından ceketini çıkardı.

"Arayabilirdin," diye fısıldadı Matteo arkasından.

"Numaranı pencereden dışarı attım," diye karşılık verdi Gen.

Matteo'nun elleri duraksadı, sonra ceketini almak için aşağıya doğru devam etti. "Sanırım seni affedebilirim... çünkü burada, karşımda duruyorsun."

Ceketini ve çantasını dolaba koydu. Kapıyı kapatıp arkasına yaslandı. Üzerinde koyu renk kot pantolon ve vücuduna oturan siyah bir tişört vardı. Gen'in nefesi kararlarının ağırlığıyla göğsünde sıkıştı.

"Neden buradasın?" diye sordu Matteo, merakla dolu gözleriyle.

"Seni istiyorum," diye fısıldadı Gen.

Matteo'nun gözleri onun cesaretine şaşkınlıkla açıldı. "Beni istiyor musun?"

Gen başını salladı. "Belki biraz cesaretliyim. Belki eski sevgilimi dokuz aylık hamile nişanlısıyla görmem, altı ay önce ayrıldığımızdan beri, küçük kız kardeşimin düğününde bazı istenmeyen duyguları uyandırdı. Belki birlikte geçirdiğimiz geceyi gerçekten çok sevdim ve..."

Matteo'nun eli Gen'in ağzını kapattı ve ona baktı. Matteo gülümsedi ve elini çekip başını eğdi, dudakları Gen'in dudaklarına değdi. Matteo inledi, Gen ayak parmaklarının ucuna kalkarak öpücüğü geri verdi. Kolları Matteo'nun boynuna dolandı. Matteo onu döndürüp duvara doğru yürüttü. Öpücüğü kesip geri çekildi.

"Belki," diye alay etti Matteo. "Çok fazla analiz yapmamalıyız, değil mi?" Gen konuşamadan başını sallayarak kabul etti. "Peki, bu gece benden ne istiyorsun?"

"Bir gecelik ilişki istiyorum. Gerçek bir tane," diye fısıldadı Gen. Matteo'nun gözleri kısılıp alt dudağını yaladı ve dişleriyle üstünden geçti.

Matteo dudaklarını Gen'in kulağına yaklaştırdı. "Bir bedeli olacak," diye fısıldadı, sonra dişleriyle kulak memesini çekti.

Gen'in dizleri titredi ve Matteo'nun kalçasına sıkıca tutunmasa yere düşecekti. Matteo, ellerini başka yerlere kullanmaya karar verirse diye dizini Gen'in bacaklarının arasına soktu.

"Sen ne istiyorsun?" diye sordu Gen.

Matteo'nun dudakları Gen'in boynuna değdi ve Gen, Matteo'nun dudaklarının getirdiği zevkin dizlerinin arasındaki noktaya indiğini hissetti.

"Adını," diye nefes verdi Matteo. "Gerçek adını."

"Neden önemli?" diye sordu Gen, Matteo'nun tahmininin doğru olduğunu ilk kez ortaya çıkararak.

Matteo Gen'in köprücük kemiğine karşı güldü. "İçine girerken hangi ismi haykıracağımı bilmek için."

Gen'in bacakları çöktü ama Matteo'nun sert uyluğu onu yakaladı. Matteo'nun dişleri Gen'in boğazındaki deriyi hafifçe sıyırdı ve elleri elbisenin üzerinden geçip sertleşmiş göğüs uçlarına dokundu.

"Gen," diye nihayet teslim oldu Gen. Matteo geri çekildi, gözleri vahşi ve kaybolmuş. "Gerçek adım Gen."

"Gen," diye tekrarladı Matteo. "Bu çok daha uygun."

Daha fazla soru sormadan Matteo ellerini Gen'in kalçasının altına geçirip onu kaldırdı. Gen'in şaşkın çığlığı, Matteo'nun dudakları yeniden onun dudaklarını talep ederken kesildi. Gen inledi ve Matteo'nun yüzünü elleriyle kavradı, Matteo merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. Matteo onu odasına götürdü. Gen'i yatağa yatırdı ve üzerine çıktı. Matteo'nun sertleşmiş ereksiyonu Gen'in bacağına sürtünerek cinsel organına bastırdı. Matteo'nun dudakları yeniden Gen'in dudaklarına değdi ve birdenbire tüm sabırları kayboldu.

Gen gömleğini yırtarken Matteo onun elbisesinin fermuarını açmaya çalışıyordu. Topuklu ayakkabılarını ayak parmaklarıyla çıkardı. Gen onun kot pantolonunun düğmesine uzandı. Çabaları, bir şeyin yırtıldığını duyduğunda durdu. Geri çekildi ve Matteo'nun bıçak fırlatıp banyo kapısının yanındaki duvara sapladığını gördü. Matteo onun şimdi yırtılmış olan elbisesini vücudundan sıyırdı.

Matteo'nun gözlerinin karardığını izledi. Brian'ın onu kavradığı yerden üst kolunda oluşan morluklara elini doladı. Koyu gözleri yukarıya doğru kaydı.

"Bunu kim yaptı?" diye sordu, sesi ölümcül.

"Önemli değil," diye nefes aldı Gen, onu tekrar kendine çekmeye çalışarak.

"Aynı fikirde değilim," diye hırladı Matteo.

"Matteo, lütfen," diye yalvardı Gen, kalçalarını ona doğru kaldırarak.

Adını kullanması, Matteo'nun gözlerini eski sevgilisinin parmak izlerinden uzaklaştırmış gibi görünüyordu.

"Bu konuyu tekrar ele alacağız," diye uyardı Matteo.

Gen itiraz edemeden Matteo'nun ağzı dikleşmiş meme ucuna indi. Gen onun saçını sıkıca kavradı ve dili küçük çıkıntının etrafında dönerken başını yastığa geri attı. Matteo onun iç çamaşırlarını çekti, ince ipi kolayca kopardı.

Gen'in tırnakları Matteo'nun çıplak sırtını çizerken, Matteo'nun ağzı meme uçlarını bıraktı ve düz karnına bir dizi öpücük kondurdu. Bacaklarının birleştiği yere yaklaşırken, Gen bacaklarını hızla kapadı. Matteo ona erişimi engellemenin haince bir hareket olduğunu ima eden bir bakış attı.

"Üzgünüm, ben..."

"Yemek yemekten hoşlanmıyor musun?" diye sordu Matteo.

"Kimse hiç, yani ben sadece düşünmüyorum..."

Gen'in aklında birlikte olduğu üç erkekle ilgili anılar yankılandı. Hepsi ona oral seks yapmamak için bahaneler üretirken, Gen asla onlara hayır dememişti.

"Kimse seni hiç tatmadı mı?" diye sordu Matteo, sesi inanılmaz derecede kısık bir tona ulaşıyordu. Dudaklarını yaladı ve dizlerini kavrayarak onları yatağa zorla bastırdı.

"Erkekler için biraz rahatsız edici ve iğrenç değil mi?"

Matteo güldü ve iç bacağını öptü. "Sana garanti ederim, ben çocuk değilim. Kendini bırakmak istemedin mi?"

"Yani, evet," diye kekeledi Gen.

Matteo'nun gözleri karardı ve her bacağını kaldırıp omuzlarına koydu. "O zaman başını arkaya yasla ve bırak kendini, Gen."

Matteo'nun beklediği gibi Gen itaat ettiğinde dizleri titriyordu. Matteo'nun yatağa yerleştiğini hissetti. Sıcak nefesi bir anlığına vajinasını okşadı, ardından düzleşmiş dili vajinasının üzerine kaydı. Gen nefesini tuttu ve dizlerini kapatmaya çalıştı. Matteo'nun bacağına sert bir ısırık yapması onu serbest bıraktı. Aşağıya baktığında Matteo'nun şeytani bir gülümseme taktığını gördü. Bakış tamamen avcı, tamamen vahşi, tamamen kontrolsüzdü. Sonra başı tekrar aşağıya indi ve klitorisini emmeye başladı.

"Kutsal bok," diye inledi Gen, dili sanki bu konuda bir kurs almış gibi çalışmaya başladığında. Matteo ona karşı inledi ve titreşim omurgasına kadar ulaştı.

Matteo'nun dili ve dudakları Gen'in ham etini emmeye ve onu kızdırmaya devam etti, ta ki zevk acı verici bir noktaya ulaşana kadar. Sonra Gen, Matteo'nun içine bir parmak soktuğunu hissetti. Matteo kısa sürede ikinci bir parmak ekledi ve vahşice içeriye doğru itmeye başladı. Gen, orgazmını kovalamak için kalçalarını Matteo'nun ağzına ve parmaklarına karşı hareket ettirdi. Zevk birikerek birikerek, tüm vücudunu sarsan uzun bir orgazma dönüştü. Matteo diliyle Gen'in suyunu yalamaya devam etti, ta ki Gen yatakta bitkin ve gevşek kalana kadar. Omuzlarını hareket ettirerek bacaklarının yatağa ağır bir şekilde düşmesini sağladı.

Bir an sonra Matteo'nun dudakları Gen'in dudaklarına çarptı, sanki Gen boğulmuş ve Matteo ona tekrar nefes vermiş gibi canlandırdı. Matteo'nun penisinin ucu, son birkaç dakikadır ateşe verdiği aynı kıvrımların üzerinden geçerken Gen inledi, daha fazlasını kaldırabileceğinden emin değildi.

Matteo onun ağzını serbest bıraktı ve çıplak tenine öpücükler kondurdu. "Henüz bitmedik, Gen. Bu gece kontrol bende ve daha yeni başlıyorum. Şimdi sıkı tutun bana."

Gen bir şey yapamadan Matteo ona hızla girdi, kendini tamamen içine gömdü.