114. Açıklanamayan şeyler

Bir an için nefes alamıyorum.

Marshal’ın sözleri havada asılı kalıyor, toz gibi. Sessiz... boğucu.

Parmaklarım masadan geri çekiliyor, sanki ahşap aniden ısınmış gibi. Ya da belki de kan ellerime hücum ediyor. Ya da buz. Ya da ikisi birden, içimde savaşıyor.

Zayıf bir kahkaha atıyorum, neredeyse kur...