


Bölüm 6
Abigail, bir kadın olarak, James'in sert tavrını görünce içgüdüsel olarak Susan'ın elini tuttu.
Susan, paniklemiş Abigail'e, sonra da ağır hasta olan David'e baktı. James'e öfkeyle baktı ve çıkıştı, "Bir daha saçmalarsan polisi arayıp dedem Wilson'un ölümüne sebep olduğunu söyleyeceğim! Sonra da gazetelere 'Emekli Asker, Miras Yüzünden Oğlu Tarafından Öldürüldü' diye haber yapacağım. Kesinlikle dikkat çeker!"
James'in Susan üzerinde hiçbir otoritesi yoktu. Ona hiç gerçek bir baba gibi davranmamıştı. Aile zor durumdayken, Susan bir kez ondan para istemişti ve James sadece reddetmekle kalmamış, Susan'a tokat atmıştı.
Ama James, Amelia'yı her zaman şımartmıştı. Susan, onu bir daha asla babası olarak tanımayacağına yemin etmişti.
Susan'ın sözleri, James ve grubunu şaşkına çevirdi.
James'in gözleri, hastane yatağında yatan David'e kaydı ve tereddüt etti.
Bunu gören Sophia araya girdi, "Susan, bizi korkutmayı bırak! James, ona ders ver!"
Susan'ın gözleri parladı ve hızla telefonunu çıkarıp arama yapıyormuş gibi yaptı. "Alo, polis mi?"
"Ver o telefonu!" James öfkeyle ona saldırdı.
Susan kaçtı ve yatağın diğer tarafına geçti. Abigail hızla araya girip James'i engelledi.
"James, şimdi gitmezsen gazetelere sigorta acenteleri olduğunuzu söyleyeceğim. Bakalım o zaman kim sigorta alır sizden!" Abigail tehdit etti.
James ve Sophia birbirlerine baktılar. Kalmanın daha fazla sorun yaratacağını biliyorlardı.
Sophia, durumu kurtarmaya çalışarak, "Bugün yorgunum. Seninle başka bir gün hesaplaşacağım!" dedi.
Bu boş tehditten sonra hızla dışarı çıktı.
James ve Amelia da onu takip ettiler.
Onlar gittikten sonra, Susan sonunda rahat bir nefes aldı. Eğer bir kavga çıkmış olsaydı, o ve Abigail dezavantajlı durumda olacaktı.
Abigail, Susan'ın elini sıktı. "İyi ki bugün geldin. Charles ve ben onların zorbalığına maruz kalacaktık."
Susan cevap vermek için ağzını açtı ama alt karnında ani bir ağrı hissetti ve yüzü soldu.
"Susan, ne oldu?"
"Hiçbir şey, sadece biraz rahatsız hissediyorum." Susan'ın alnında terler belirmişti bile.
"Dinlenmelisin. Charles ve ben burada kalabiliriz," diye ısrar etti Abigail.
"Peki, gidiyorum." Susan odadan çıktı.
Kapıdan çıkar çıkmaz, duvara yaslanmak zorunda kaldı. Alt karnındaki ağrı dayanılmazdı.
'Acaba midem yatak korkuluğuna çarptığında kendimi mi incittim?' diye düşündü.
Susan, dinlenmenin yardımcı olacağını düşündü ama ağrı devam etti. Bir şeylerin yanlış olduğunu fark ederek acil servise gitmek için zorlandı.
Bir dizi testten sonra, Susan hastane yatağında solgun bir yüzle yattı. Kadın doktora acil bir şekilde sordu, "Doktor, az önce darbe aldım. Bir şey mi incittim?"
Doktor, notlarını yazarken, "Sen iyisin ama bebekte bazı sorunlar var ve gözlem için hastaneye yatırılması gerekiyor," diye cevap verdi.
"Hangi bebek?" Susan şaşırmıştı. Hamile olduğunu bile bilmiyordu.
(Üç gün ve gece boyunca elimden bırakamadığım büyüleyici bir kitap şiddetle tavsiye ediyorum. Gerçekten sürükleyici ve mutlaka okunmalı. Kitabın adı "CEO ile Arabada Seks Sonrası". Arama çubuğunda arayarak bulabilirsiniz.
İşte kitabın özeti:
Erkek arkadaşım tarafından ihanete uğradıktan sonra, hemen onun yakışıklı ve zengin CEO olan arkadaşına yöneldim ve onunla yattım.
Başta bunun sadece ani bir tek gecelik ilişki olduğunu düşündüm ama bu CEO'nun uzun zamandır bana aşık olduğunu hiç beklemiyordum.
Erkek arkadaşıma sadece benim yüzümden yaklaşmıştı...)